This find of a second brown dwarf companion will
go a long way towards pinning down the mass of the objects.
Bu ikinci bir kahverengi cüce arkadaşı bulmak nesnelerin kütlesi aşağı bağlantılarını doğru uzun bir yol gidecek.
Kaynak: universetoday.comIn so doing, we can also
go a long way towards developing a national energy strategy, one that should also include getting our oil and gas to tidewater.
Bunu yaparken, biz de ulusal bir enerji stratejisi, aynı zamanda tidewater bizim petrol ve gaz alma içermelidir bir geliştirme yolunda uzun bir yol gidebilirsiniz.
Kaynak: theglobeandmail.com"Overall, differences in brain organisation and social cognition may
go a long way towards explaining why Neanderthals went extinct whereas modern humans survived," he said.
"Genel olarak, beyin organizasyonu ve sosyal biliş farklılıkları modern insan hayatta iken Neandertallerin soyu tükenmiş gitmiş nedenini açıklayan doğru uzun bir yol gidebilir" dedi.
Kaynak: independent.co.ukShe continued, "Overall, differences in brain organization and social cognition may
go a long way towards explaining why Neanderthals went extinct whereas modern humans survived.
O Genel olarak, beyin organizasyonu ve sosyal biliş farklılıkları modern insan hayatta iken Neandertallerin soyu tükenmiş gitmiş nedenini açıklayan doğru uzun bir yol gidebilir "diye devam etti.
Kaynak: science.nbcnews.com