As a result, healthcare has had to
go underground.
Sonuç olarak, sağlık yeraltı gitmek için olmuştur.
Kaynak: fsrn.orgIn order for James Franco to regain his cool factor, he has to
go underground for a little while.
Onun serin faktör kazanmak için James Franco için için, o bir süre için yeraltı gitmek zorunda.
Kaynak: nyulocal.comJohn Wells must
go underground in East Africa to track four kidnapped Americans and the Somali bandits who snatched them.
John Wells dört kaçırılan Amerikalılar ve onlara kaptı Somalili haydutlar izlemek için Doğu Afrika'daki yeraltı gitmek gerekir.
Kaynak: cadizrecord.comThe khat ladies were forced to
go underground, selling from their homes or the back of cars, only to customers they knew well.
Khat bayanlar sadece onlar iyi biliyordu müşterilere, evlerinde ya da arabaların arkasından satan, yeraltına inmek zorunda kaldılar.
Kaynak: aljazeera.com