Skilled, compassionate doctor a
godsend for patients with missing features.
Özelliği eksik olan hastalar için Nitelikli, şefkatli doktor bir nimettir.
Kaynak: clarionledger.comFor a team like the Washington Redskins, Revis could be a
godsend.
Washington Redskins gibi bir takım için, Revis bir ganimet olabilir.
Kaynak: bleacherreport.comThe scene there was a
godsend, with the chaos over the accident.
Orada sahne kazası üzerinde kaos, bir devlet kuşu oldu.
Kaynak: hindustantimes.comHe basically came out of nowhere and has been a
godsend for Bruce Boudreau's club.
O temelde çıkıverdi ve Bruce Boudreau'nun kulüp için bir nimettir olmuştur.
Kaynak: stlouisgametime.comBorn Halima ECheikh (حليمة الشيخ)in Azmour , she was named "Naama" (meaning a
godsend in Arabic) by the Master Tunisian composer Salah Al
Kaynak: Naama (singer)