A roar would erupt with every goal; a
groan for every missed opportunity.
Bir kükreme her hedefi ile patlak olurdu; her fırsatı kaçırmasından bir inilti.
Kaynak: gulf-times.com"It's not the exact same eyes," I
groan, this is going to go on forever.
"Bu aynı gözleri değil," diye inliyorum, bu sonsuza kadar devam edecek.
Kaynak: thisishullandeastriding.co.ukWere I their classmate, I would probably
groan and say "Here they come again!"
Ben onların sınıf arkadaşı mıydı, ben muhtemelen sisteme inilti ve söylüyorlar "İşte yine geliyorlar!"
Kaynak: blogcritics.orgHowever, it wasn't long before I heard a
groan from the kitchen.
Ben mutfakta bir inilti duydu önce Ancak, uzun değildi.
Kaynak: hannibal.netA
Groan Tube is a toy marketed by various manufacturers which makes a distinct '
groan' sound when turned on one end. The
groan tube was
Kaynak: Groan Tube