Beverly
halfheartedly tosses the extracted innards into the trash.
Beverly gönülsüzce çöp kutusuna ayıklanan bağırsaklar fırlatır.
Kaynak: philly.com"Keep that green jersey on him," said Martin,
halfheartedly laughing off the possibility of an injury stunting Winston on either field.
"Onu o yeşil mayo tutun," Martin gönülsüzce ya saha hakkında Winston hünerlerimi bir yaralanma olasılığını off gülerek söyledi.
Kaynak: espn.go.comThat weaving together of messages, contacts, and events is something other platforms
halfheartedly try to do, but never quite succeed at.
Mesajları, kişileri ve olayları birlikte dokuma diğer platformlar gönülsüzce yapmaya çalışın, ama oldukça başarılı asla bir şey.
Kaynak: techlicious.comUpon snapping the ball, the Michigan quarterback turns and
halfheartedly fakes to the lead blocking back and hands off to Smith following behind.
Arkasında aşağıdaki Smith kapalı kurşun engelleme sırt ve eller için topu, Michigan quarterback döner ve gayretsiz sahte yakalamaya üzerine.
Kaynak: therandolphleader.comThe final section focuses on Clark and jumps ahead to the late 1980s when he is an aimless young man
halfheartedly working as a ski lift
Kaynak: In the Beauty of the Lilies