There are too many matches like this one where something goes a little
haywire.
Bir şey biraz bozuluyor gibi bu bir çok maç var.
Kaynak: 10sballs.comBut everything then went
haywire as Pakistan lost the plot along with the series.
Pakistan serisi ile birlikte arsa kaybetti Ama sonra herşey bozuldu.
Kaynak: dawn.comTitus Young, who was drafted for the slot, went mentally
haywire and was released.
Yuvası için hazırlandı Titus Genç, zihinsel bozuldu ve serbest bırakıldı.
Kaynak: bleacherreport.comThe ad market, on which we all depend, started going
haywire.
Hepimizin bağlı olduğu reklam pazarı, sapıtmış gidiş başladı.
Kaynak: theatlantic.comIt is also known as "
haywire," from which the term "go
haywire" arose, referring to crazy or mixed up from the wire's use to fix anything
Kaynak: Baling wire