Some health pros use music in the OR to
heighten concentration or to relax.
Bazı sağlık profesyonelleri müzik kullanmak OR konsantrasyonu yükseltmek için ya da dinlenmek için.
Kaynak: blogs.vancouversun.comBy painting the city in browns and grays, the filmmakers
heighten the menace.
Kahverengi ve gri şehrin boyayarak, yapımcılar tehdit yükseltmek.
Kaynak: latimes.comLaunching new measures with unexpected timing might also
heighten their impact.
Beklenmedik zamanlama ile yeni önlemlerin başlatılması da kendi etkisini artırmayı olabilir.
Kaynak: nasdaq.comTry a sepia effect or
heighten drama with the comprehensive black and white mode.
Sepya efekti deneyin veya kapsamlı siyah beyaz modu drama yükseltmek.
Kaynak: eon.businesswire.comThe Florida Scenic Highways Program is a grass-roots effort to
heighten awareness of Florida 's historical and intrinsic resources—cultural
Kaynak: Florida Scenic HighwaysThe matches have predetermined outcomes in order to
heighten entertainment value, and all combative maneuvers are worked in order to
Kaynak: Professional wrestling