If seeds
hold up, for example, Ruth's match would be the second of the night instead of the eighth.
Tohum tutarsanız, örneğin, Ruth'un maç sekizinci gecenin ikinci yerine olurdu.
Kaynak: pennlive.comBut, again, let's ignore the millions of law abiding and
hold up the handful of psychos as the model of a gun owner.
Fakat yine en saygılı hukuk milyonlarca görmezden ve bir silah sahibi modeli olarak psikopatlara avuç tutayım.
Kaynak: sports.yahoo.comThe Suns keep saying the right things about improving and fighting amid a lost season but their words
hold up like sidewalk chalk in a rainstorm.
Suns kayıp bir sezon ortasında iyileştirilmesi ve mücadele konusunda doğru şeyler söyleyip duruyorsun ama kelimeleri bir yağmur fırtınası içinde kaldırım tebeşir gibi tutun.
Kaynak: azcentral.comIf you wanted to swap to the other side of the track you could
hold up your arm to the marshals and they would wave you across when the track was clear.
Eğer gözetmeni kolunuzu yukarı tutunabileceği ve pist açık iken onlar genelinde isterim dalgası parçanın diğer tarafına takas istedim. Eğer
Kaynak: bbc.co.uk