Clarkson's shot yielded a
humongous rebound for Elias that he scored on.
Clarkson atış onun üzerine attı Elias için koskocaman ribaund vermiştir.
Kaynak: inlouwetrust.comWith the
humongous debt load we have, the Fed dare not to tighten the rate.
Elimizdeki koskocaman borç yükü ile Fed, faiz oranı sıkın değil cesaret.
Kaynak: nz.finance.yahoo.comIt must be in desperate need for downforce to sport such a
humongous spoiler.
Böyle koskocaman spoyler spor downforce için umutsuz bir ihtiyaç olması gerekir.
Kaynak: motorward.comI'll jump on the
humongous bandwagon, and won't think twice about it.
Ben koskocaman çoğunluğa atlamak gerekir, ve bu konuda iki kez düşünmek değildir.
Kaynak: golfchannel.com