He looked smart and well groomed, sounded defensive and even
illusive.
O akıllı baktı ve bakımlı, savunmacı ve hatta yanıltıcı geliyordu.
Kaynak: theaustralian.com.auHe is
illusive in the pocket and keeps his eyes down field.
O cebinde yanıltıcı ve alan aşağı gözlerini tutar.
Kaynak: bigcatcountry.comThe real Philip Roth, if there is one, remains
illusive.
Gerçek Philip Roth, eğer var ise, hayali olarak kalır.
Kaynak: www2.macleans.caThis is the
illusive, unrealistic dream that drives him.
Bu onu sürücüler yanıltıcı, gerçekçi rüya.
Kaynak: ncronline.org