Some bar owners, however, have said that would
impinge on their food sales.
Bazı bar sahipleri, ancak onların gıda satış yansıyacağı olacağını söylediler.
Kaynak: lancasteronline.comPart of the issue with convertibles is that they can
impinge on trunk space.
Tahvil ile sorunu kısmı onlar bagaj alanı üzerinde vurmak olabilir.
Kaynak: windingroad.comHungary's leaders deny any effort to
impinge on the central bank's independence.
Macaristan liderleri, merkez bankasının bağımsızlığı üzerinde etkilemek için herhangi bir çaba inkar.
Kaynak: online.wsj.comThis will consequently
impinge on the plans and budgets.
Bu nedenle planlar ve bütçeler üzerinde vurmak olacak.
Kaynak: idsa.inEnvironmental quality is a set of properties and characteristics of the environment, either generalized or local, as they
impinge on human
Kaynak: Environmental qualityor "stick", to a surface to the total number of atoms that
impinge upon that surface during the same period of time Sometimes the symbol S
Kaynak: Sticking coefficient