For, that may run into another
imponderable known as 'Coalition Dharma'.
O 'Koalisyonu Dharma' olarak bilinen bir başka akıl almaz içine çalıştırabilirsiniz için.
Kaynak: thehindubusinessline.comYou could argue that France are a team
imponderable in themselves.
Fransa'dan bir ekip kendilerini ölçülemez olduğunu söyleyebiliriz.
Kaynak: uk.eurosport.yahoo.comThe
imponderable is how long it will last.
Akıl almaz bunun ne kadar süreceğini olduğunu.
Kaynak: farmersguardian.comThere is a central mystery to be unwound, but along the way the film presents many more
imponderable questions.
Orada çözülmemiş olması merkezi bir sır olduğunu, ancak yol boyunca filmin çok daha fazla akıl almaz bir soru sunulur.
Kaynak: metrotimes.comthat the present home of computing lies more in the tangible world of classical mechanics than in the
imponderable realm of quantum mechanics.
Kaynak: The Emperor's New Mindwhich is invisible, and
imponderable, and impalpable, and yet which is the seat of physical and moral powers, really occupies the universe?
Kaynak: Infidel