It's here we see a vision of the
incorruptible American authority.
Biz dürüst Amerikalı otoritenin bir hayal görüyorum burada.
Kaynak: blogs.crikey.com.auBut as a symbol, I can be
incorruptible.
Ama bir simge olarak, ben dürüst olabilir.
Kaynak: nationalreview.comOther traits mentioned were being
incorruptible, clearly defining advocacy, and fighting for people's rights.
Belirtilen diğer özellikleri açıkça savunuculuk tanımlarken, çürümez, varlık ve insan hakları için mücadele edildi.
Kaynak: malaya.com.phAnd we are reminded yet again that it becomes risky to equate sporting accomplishment with heroism and
incorruptible behavior.
Ve biz bunu kahramanlık ve bozulmaz davranışları ile spor başarı eşitlemeye riskli olur yine hatırlattı.
Kaynak: nytimes.comBodies that reportedly undergo little or no decomposition, or delayed decomposition, are sometimes referred to as incorrupt or
incorruptible.
Kaynak: IncorruptibilityThe Aphthartodocetae (from the Greek ἄφθαρτος "aphthartos",
incorruptible + δοκεῖν "dokein", to seem) were members of a 6th century Non-
Kaynak: Aphthartodocetae