Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

indisputable ne demek?

- 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

indisputable anlamı
sıfat
1) tartışmasız
2) kesin
3) su götürmez
4) şüphe götürmez
5) şüphe edilmez
6) inkâr edilemez

"indisputable" için örnek kullanımlar

Their strength is indisputable but they will take a season or two to gel.

Onların gücü tartışılmaz ama onlar jel bir sezon veya iki alacaktır.

Kaynak: qt.com.au

He was the indisputable "star of the game" according to Marv Albert on TNT.

O TNT Marv Albert göre tartışılmaz "oyunun yıldızı" oldu.

Kaynak: bleacherreport.com

WISPA believes the results of the testing are clear and indisputable.

WISPA test sonuçları net ve tartışılmaz olduğuna inanmaktadır.

Kaynak: prweb.com

Lee does not have the same pull as Stoudemire, and that's an indisputable fact.

Lee Stoudemire aynı çekiciliğine sahip değil ve bu tartışılmaz bir gerçektir.

Kaynak: newyork.cbslocal.com

Any reversal of the on-field ruling, which can only result from indisputable video evidence, would have a direct, competitive impact on the
Kaynak: Instant replay in American and Canadian football

Bar none is a phrase which means 'without an exception; indisputable'. ex. - That antivirus program is my favorite, bar none.
Kaynak: Bar None

In usage to bind and to loose mean simply to forbid by an indisputable authority, and to permit by an indisputable authority The Targum to
Kaynak: Binding and loosing

Her sons with Count Palatine Joseph Charles of Sulzbach would have been the indisputable heirs to the Electorate of the Palatinate , but
Kaynak: Countess Palatine Elisabeth Auguste Sofie of Neuburg

In the Ethics, "Spinoza wrote the last indisputable Latin masterpiece, and one in which the refined conceptions of medieval philosophy are
Kaynak: Baruch Spinoza

In 1569 William appointed him governor of the principality of Orange , giving him an indisputable position in French politics.
Kaynak: Louis of Nassau

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)