Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

insinuate ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

insinuate anlamı
fiil
1) ima etmek
2) çıtlatmak
3) çaktırmadan kabul ettirmek
4) kurnazca yakınlaşmak

"insinuate" için örnek kullanımlar

That's when Curry decided he needed to insinuate himself into the matter.
Curry o konuyu içine kendini ima için gerekli karar verdi o zaman.
Kaynak: thestarpress.com
they continue to insinuate that some programs have an edge with officiating.
bazı programlar evlendirecek bir kenar olduğunu ima etmeye devam.
Kaynak: sports.yahoo.com
Common myths around coding insinuate that, well, it's just too hard.
Evet, sadece çok zor, ima kodlama çevresinde yaygın mitler.
Kaynak: takepart.com
is asked not to gain information about the ability of the person being spoken to, but rather to insinuate that the person always fails.
Kaynak: Rhetorical question
its right and left borders overlap in front, and insinuate themselves behind, the descending and ascending parts of the duodenum respectively.
Kaynak: Head of pancreas
In response to reactions to the mid-season finale episode "You're Getting Old ", which seemed to insinuate that creators Trey Parker and
Kaynak: South Park (season 15)
the Hoople s recording and had yet to play live with them - would insinuate, in an August 1980 Trouser Press magazine interview, that the
Kaynak: Mott the Hoople (album)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.