She had to
intubate him several times and get close to comfort him.
Onu birkaç kez entübe ve onu rahatlatmak için yakın almak zorunda kaldı.
Kaynak: chinadaily.com.cnThe equipment is used to
intubate or insert an airway for patients to allow them to breathe.
Ekipman nefes almalarına izin vermek için hastalar için bir hava yolu intübasyon ya da eklemek için kullanılır.
Kaynak: argus-press.comIn the spay room, multiple stations are set up to
intubate, shave paws, tattoo ears and perform surgeries.
Kısırlaştırmak odasında, çoklu istasyonlar, entübe pençeleri traş, dövme kulaklar ve ameliyatları gerçekleştirmek için kurulur.
Kaynak: vancouversun.comIn 1913, Chevalier Jackson was the first to report a high rate of success for the use of direct laryngoscopy as a means to
intubate the
Kaynak: Laryngoscopy