Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

jeopardise ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

jeopardise anlamı
fiil
1) tehlikeye atmak
2) riske atmak

"jeopardise" için örnek kullanımlar

The media laws floated by Senator Stephen Conroy yesterday jeopardise that.
Medya yasaları Senatör Stephen Conroy dün tehlikeye attığını tarafından süzülüyor.
Kaynak: 3aw.com.au
"It is crucial, it is decisive and we can't jeopardise anything," Osieck said.
"Bu, çok önemlidir bu belirleyici olduğunu ve biz bir şey tehlikeye atamam," Osieck dedi.
Kaynak: heraldsun.com.au
The Unite union claimed the decision would jeopardise patient care.
Unite sendikası karar hasta bakımı tehlikeye atacağını iddia etti.
Kaynak: bbc.co.uk
The last thing we should do is jeopardise that, and I won't.
Yapmamız gereken son şey bu tehlikeye ve yapmayacağım.
Kaynak: 3aw.com.au
mistake having been made in medicine but thought that it might seriously jeopardise medical practice and concluded that it "would not catch on
Kaynak: Samuel de Sorbiere
The Council went on to demand that Iraq take no action that would jeopardise the safety of the nationals, reaffirming that the annexation
Kaynak: United Nations Security Council Resolution 664
has the authority to suspend ordinances which in its view could jeopardise the role of Brussels as the capital of Belgium or the
Kaynak: Ordinance (Belgium)
who were not credited on the original record as they did not want their reputation as writers of commercial hits to jeopardise its chances.
Kaynak: Ark 2

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.