Few managers have actually managed to
lambaste Abramovich in such fashion.
Birkaç yöneticileri aslında böyle moda Abramoviç Ahmet Türk'e fırça attığını başarmışlardır.
Kaynak: firstpost.comJerry Hill, a Democrat from San Mateo County, to
lambaste the PUC.
PUC Ahmet Türk'e fırça attığını Jerry Hill, San Mateo County bir Demokrat.
Kaynak: mercurynews.comIn December 2011, he took to the floor of the Senate to
lambaste the development effort.
2011 yılının Aralık ayında, o geliştirme çabası Türk'e fırça attığı Senato'da aldı.
Kaynak: heraldnet.comOpponents
lambaste its radioactive waste, risk of meltdowns and potential for hazardous health effects.
Rakipler onun radyoaktif atık, çöküşler riski ve tehlikeli sağlık etkileri için potansiyel Ahmet Türk'e fırça attığını.
Kaynak: fierceenergy.comstyle of critique that often used colorful language and original metaphor s to either praise or
lambaste musicians whom Seigal liked or disliked.
Kaynak: Bernard Seigal