Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

luxuriate ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

luxuriate anlamı
fiil
1) lüks yaşamak
2) bolluk içinde yaşamak
3) bol yetişmek

"luxuriate" için örnek kullanımlar

The script, by Tony Kushner, is so in love with language, I luxuriate in it.
Tony Kushner tarafından script dili ile aşık, ben bu tadanlara.
Kaynak: theglobeandmail.com
This is a superb place to be. Luxuriate in all the positive things now in your Life.
Bu olmak için mükemmel bir yerdir. Şimdi Hayat tüm olumlu şeyler lüksün.
Kaynak: nwitimes.com
Luxuriate in its splendor. Luxuriate in its splendor.
Ihtişamıyla tadanlara. Ihtişamı içinde lüksün.
Kaynak: sportsgrid.com
Even with wooden or laminate flooring, your feet can still luxuriate in a soft pile rug.
Hatta ahşap veya laminat parke ile, ayaklarınızı hala yumuşak tüylü halı lüks olabilir.
Kaynak: world.einnews.com
there is hardly a settler on the Lower Murray who can luxuriate in a vegetable. Duties with the Melbourne Police: While still at Mount Gambier
Kaynak: Evelyn Pitfield Shirley Sturt
Independent stating "its ambient textures feel rich enough to luxuriate in, evoking the suspended animation of big sadness with exquisite poise
Kaynak: Barzin
Wolfe's subject is how culture's patrician classes – the wealthy, fashionable intimates of high society – have sought to luxuriate in both
Kaynak: Radical chic
Heaven for me is to lie in bed stark naked with no costume - living in my own face and not someone else's - and luxuriate in my own skin."
Kaynak: Jan Leighton
Jai Johanny Johanson play in unison laying what has been described as "a thick bed of ride-snare rhythm for the soloists to luxuriate upon
Kaynak: In Memory of Elizabeth Reed

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.