"Everything you did was looked at through a
magnifying glass," McClain said.
"Yaptığın her şeyi bir büyüteç aracılığıyla baktı edildi" McClain dedi.
Kaynak: chicagotribune.comOtherwise you'll feel like a kid frying ants in the sun with a
magnifying glass.
Aksi takdirde bir büyüteç ile güneş bir çocuk kızartma karıncalar gibi hissedeceksiniz.
Kaynak: journalstar.comInteresting clues, Watson, hand me my enormous
magnifying glass.
İlginç ipuçları, Watson, bana muazzam büyüteç ver.
Kaynak: crushable.comcheck this out Benny, try reading his manifesto, you will need a
magnifying glass.
Benny dışarı bu kontrol, onun manifestosunu okuduktan deneyin, bir büyüteç gerekir.
Kaynak: thisissouthwales.co.uk