Truth is, there are all kinds of little factors that can
make or break any given sweat session.
Gerçek herhangi bir ter oturumda yapabilir veya zarar verebilir küçük her türlü faktörün var olduğunu.
Kaynak: foxnews.com"It can
make or break you. All press ain't good press. In today's world, you can send out a tweet of being frustrated, and somebody will take it out of context.
"Bu yapmak veya kırmak. Tüm basın basında iyi değildir. Bugünün dünyasında, sinirli olma, bir tweet göndermek, ve birileri bağlamından dışarı alacak yapabilirsiniz.
Kaynak: latimes.comIT is
make or break time for the Sky Blues this Saturday according to midfielder Steve Jennings who claims only a victory will keep their promotion dreams alive.
BT yalnızca bir zafer onların promosyonu hayallerini yaşatacak iddia orta saha oyuncusu Steve Jennings göre bu Cumartesi yapmak veya Sky Blues için zaman kırmak edilir.
Kaynak: coventryobserver.co.ukWhile Hottenroth takes on the challenge of being a groundbreaker with aplomb, she doesn't see gender as an issue that will
make or break a deal for crowdfunders.
Hottenroth istifini bozmadan bir Auteurs olmanın meydan alır iken, o yapmak veya crowdfunders için bir anlaşma kıracak bir sorun olarak cinsiyet görmüyor.
Kaynak: crowdsourcing.org