Yakalanarak cezaevine kapatıldıktan sonra kendini
affettirmek istemiş.
Wanted to redeem himself after the arrest and prison.
Kaynak: hurriyet.deEskiden oğlum Eren kendini
affettirmek için bana küçük notlar yazardı.
I wrote little notes for my son Eren used to redeem himself.
Kaynak: yemek-tarifi.bugun.com.trBahar'a kendini
affettirmek isteyen Soner, ona bir sürpriz hazırlar.
Soner Bahar wants to redeem himself, he prepares a surprise.
Kaynak: haberciniz.bizHatasını
affettirmek için Türkiye'yi ziyaret etti.
Visited the country to make up for error.
Kaynak: tr.euronews.comYubitsume Japon organize suç örgütlenmesi Yakuza larda, bir hata ya da suçu
affettirmek için serçe parmağın kesilmesidir. Kategori:
Kaynak: YubitsumeAli kendini
affettirmek için Elif'in babasından Veli'ye kızını ister, ama ikna edemez. Bu sırada çetenin başı Ali'yi bulmak için sevgilisi
Kaynak: Bitirim SosyetedeWill, Beiste'yi erkeklerin performansını izlemesi için davet eder ve erkekler kendilerini
affettirmek ve koçlarından özür dilemek için "
Kaynak: Never Been Kissed (Glee)Bunun üzerine Atinalılar kendilerini
affettirmek için, Erigone adına bir sunak yapıp özel bayram düzenlemişlerdir. Efsanenin başka bir
Kaynak: Boötes (takımyıldız)