The first priority is to increase revenue and gross profit per square foot through enhanced store space optimization and
merchandize.
Birinci öncelik gelişmiş depolama alanı optimizasyonu ve merchandize yoluyla metrekare başına geliri ve brüt karı artırmaktır.
Kaynak: seekingalpha.com"I think what has happened is the market is getting squeezed where the operators do not have the right
merchandize or are not a necessity.
"Ne oldu operatörleri sağ merchandize yok ya da bir zorunluluk değildir yerlerde pazar sıkılmış oluyor olduğunu düşünüyorum.
Kaynak: cnbc.comCustomers need only to be explicit to us on the
merchandize they are interested in and the kind of payment mode they are happy to transact.
Müşteriler ilgilenen merchandize ve işlem için mutluyuz ödeme şekli türüne bize açık olması yeterlidir.
Kaynak: sbwire.comInvestigators say counterfeit goods are not subjected to the same safety standards as legitimate
merchandize and may contain toxic substances.
Müfettişler sahte mal meşru merchandize aynı güvenlik standartlarına tabi olmayan ve toksik maddeler içerebilir söylüyorlar.
Kaynak: abc27.comcom - about his progress after the stroke and selling
merchandize to raise funds for his treatment. She maintained the website until 2004
Kaynak: Brian Johnston (fighter)they manage to pass with their
merchandize from the one side to the other, without entering, the stream Another landmark is the church of
Kaynak: Mota, EthiopiaThe shop fitter arranges for purchase of standard equipment and
merchandize or production of bespoke, delivers and physically installs
Kaynak: Shop fitting