to grow into that colorful caterpillar and then
metamorphose into a butterfly.
bu renkli tırtıl haline büyümeye ve daha sonra kelebek haline değişebilmek.
Kaynak: steubencourier.comEach familiar has an element, which affects what item is needed to
metamorphose it, for example.
Her biri bilinen bir örnek için, o değişebilmek için gerekli olana madde etkileyen bir öğe bulunmaktadır.
Kaynak: gameplanet.co.nzThe image of the woman he had so lovingly sketched moments before, began to rapidly
metamorphose, as ink mingled with alcohol.
O kadar sevgiyle dakikalar kala raketi yapmıştı kadının imajı, alkol ile yoğrulmuş, mürekkep hızla değişebilmek başladı.
Kaynak: guardian-series.co.uk