15, 2009, and it was a
microcosm of his only Pro Bowl season that year.
15, 2009, ve onun sadece Pro Bowl sezonu bu yıl küçük bir kopyasıydı.
Kaynak: blog.newyorkjets.comThis spring has been a
microcosm of his past few seasons in New York.
Bu bahar New York'ta yaptığı son birkaç sezondur bir evren olmuştur.
Kaynak: bleacherreport.comThe bicycle is a vehicle for life and a
microcosm for the importance of timing.
Bisiklet yaşam ve zamanlama önem için bir evren için bir araçtır.
Kaynak: velonews.competitor.comIf that game isn't a
microcosm of our season I don't know what is?
Bu oyun bizim sezon bir evren değilse ben ne olduğunu bilmiyorum?
Kaynak: eyesonisles.comMacrocosm and
microcosm is an ancient Greek Neo-Platonic schema of seeing the same patterns reproduced in all levels of the cosmos , from
Kaynak: Macrocosm and microcosmHousehold archaeology has a long history of anthropological inquiry. Archaeological investigations of the household serve as a
microcosmKaynak: Household archaeology