Cece has long been the one nagging
misgiving in the back of my New Girl fangirl mind.
Cece uzun zamandır benim Yeni Kız fangirl zihninin arkasında bir nagging misgiving olmuştur.
Kaynak: glamour.comIf the parents watch this film they will definitely stop affectionate their children and look at them with
misgiving.
Ebeveynlerin bu filmi izlemek, onlar kesinlikle onların çocukları sevgi durdurmak ve kuşku ile bakacağız.
Kaynak: supergoodmovies.comThe second
misgiving is that funding the HCF gives additional 10 percent of the profit of all Oil and Gas companies to the Niger Delta states and communities.
İkinci misgiving HCF finansman Nijer Deltası devletler ve toplumlar için tüm Petrol ve Gaz şirketlerinin kâr ilave yüzde 10 sağlamasıdır.
Kaynak: thisdaylive.com"That 90 per cent of them have proper ID cards clears the
misgiving that many of these workers are illegal migrants from Bengladesh," GIFT director D Narayana said.
"Bunların yüzde 90'ı uygun kimlik kartları bu işçilerin çoğu Bengladesh gelen yasadışı göçmenler olduklarını misgiving temizler Yani," HEDİYE yönetmen D Narayana söyledi.
Kaynak: indianexpress.comSimilarly, when a sinner is so hardened as to feel no remorse or
misgiving of conscience, it is considered as a sign of reprobation.
Kaynak: ReprobationThe only
misgiving was whether one man could carry an entire instrumental LP on his own. Leo, on the first ever Claddagh album "Rí na
Kaynak: Claddagh Records