"After Mickey died, I had a bit of a
nervous breakdown," she admits.
"Mickey öldükten sonra, bir sinir krizi biraz vardı," diye itiraf ediyor.
Kaynak: abcnews.go.comRoxxxy looks like she's about to have a
nervous breakdown and bombs at every turn.
O her fırsatta bir sinir krizi ve bombalar var hakkında gibi Roxxxy görünüyor.
Kaynak: blog.chron.comWork stress and his failing marriage to third wife Peggy Lipton triggered a
nervous breakdown in 1989.
İş stresi ve üçüncü eşi Peggy yaptığı başarısız bir evlilik Lipton 1989 yılında bir sinir krizi tetikledi.
Kaynak: usatoday.comIt's about years of depression and the
nervous breakdown at the height of the band's comeback success.
Bu depresyon ve grubun geri dönüş başarısının doruğunda sinir krizi yıl hakkında.
Kaynak: blabbermouth.net