As someone who works in a golf shop
on occasion, I couldn't even imagine getting this call.
Vesilesiyle bir golf mağazası çalışan biri olarak, bu çağrı alma hayal bile olamazdı.
Kaynak: chicagonow.comSuccessful business people give things away
on occasion and operate in a transparent fashion.
Başarılı iş adamları vesilesiyle uzak şeyler vermek ve şeffaf bir şekilde çalışmaktadır.
Kaynak: seattlepi.comAccordingly, Luongo, who has impersonated a detective in a TV spoof
on occasion, knows there is not much mystery when it comes to the game's plot line.
Buna göre, bir vesileyle bir TV parodi bir dedektif bürünülen etti Luongo, bu oyunun arsa hattı geldiğinde fazla gizem yoktur bilir.
Kaynak: theglobeandmail.comNow most days I turn left and head to the beach but
on occasion when the tide is high I turn right and head over the lock that separates Currimundi Lake from Quad Park.
Şimdi çoğu gün ben sola çevirin ve kafa sahile ama vesileyle gelgit yüksek olduğunda ben Quad Park Currimundi Gölü ayıran kilit üzerinde sağ ve başınızı açın.
Kaynak: sunshinecoastdaily.com.au