Because whoever said we should
grow old gracefully lived in a cave in Montana.
Kim biz yaşlanmak gerektiğini söyledi Çünkü incelikle Montana'da bir mağarada yaşamıştır.
Kaynak: blogs.phillymag.comObama visit marks a choice for Israel: Grow up or
grow old.
Obama'nın ziyaretinin İsrail için bir seçim işaretler: Büyü veya yaşlanmak.
Kaynak: haaretz.comI have been interested in acting since childhood and I will continue doing so till I
grow old.
Ben çocukluğumdan beri oyunculuğa ilgi olmuştur ve ben yaşlanmak kadar öyle yapmaya devam edecek.
Kaynak: tribune.com.pkYoungsters at a lower school acted like they will never
grow old during a themed fundraising day.
Onlar temalı bağış gün boyunca hiç eskimeyecek gibi düşük bir okulda Gençler davranıyordu.
Kaynak: biggleswadetoday.co.uk