Kudla then won the next point on an umpire's
overrule that irritated Bachinger.
Kudla sonra hakem bir sonraki nokta tahriş Bachinger hiçe kazandı.
Kaynak: star-telegram.comThe dispute could lead other EU member states to
overrule London.
Anlaşmazlık diğer AB üye devletleri Londra hakimiyetine yol açabilir.
Kaynak: mysanantonio.comThey'll ultimately judge whether to uphold an ejection on the field or
overrule it.
Onlar sonuçta alanında ejeksiyon korumak veya geçersiz olup olmadığını yargılayacak.
Kaynak: espn.go.comWe can only maximize what nature allows but we cannot
overrule its predetermination.
Biz sadece doğa verir ne maksimize edebilirsiniz ama biz onun predetermination geçersiz olamaz.
Kaynak: healthland.time.comThis led lower courts to begin to
overrule Wilko as well, and in 1989 the Court itself did so in Rodriguez de Quijas v. Shearson/American
Kaynak: Wilko v. Swanrequirement that the Miranda warning be read to criminal suspects, and struck down a federal statute that purported to
overrule Miranda v. Arizona .
Kaynak: Dickerson v. United States