She was drawn to one piece, in particular, made with scrap metal and
spare parts.
O tek parça çizilmiş oldu, özellikle, hurda metal ve yedek parça ile yapılır.
Kaynak: theledger.comThere were no
spare parts there, but we had a car there.
Orada hiçbir yedek parça vardı, ama biz orada bir araba vardı.
Kaynak: formula-one.speedtv.comBut Oz isn't all
spare parts and recycled bits.
Ama Oz'da tüm yedek parça ve geri dönüşümlü bit değildir.
Kaynak: memphisflyer.comSpare parts firm saves world's first computer.
Yedek parça firması dünyanın ilk bilgisayar kaydeder.
Kaynak: wscountytimes.co.uk