If you can't do it, I need, hand it to the
passerby, I'll have her do it.
Bunu yapamıyorsanız, ihtiyacım, yoldan geçen versin, onu bunu gerekecek.
Kaynak: wivb.comA
passerby called Martha added: 'That's the reason why it doesn't work?
Martha adında bir yoldan geçen ekledi: 'Bu işe yaramazsa nedeni budur?
Kaynak: dailymail.co.ukA
passerby volunteered to help rope the animal but that didn't work either.
Bir yoldan ip hayvana yardım etmek için gönüllü ama ya işe yaramadı.
Kaynak: cbc.caOne
passerby declined to take a resume, saying he was also looking for work.
Bir yoldan geçen o da iş aradığını söyleyerek, bir özgeçmiş almak için reddetti.
Kaynak: pe.comOn 4 November 2002, after an afternoon campaign meeting, Kaczyński was about to get into his car when a unidentified
passerby wearing a
Kaynak: Spieprzaj dziadu!