We'd like our 'local' shops you
patronise occasionally to stay in business.
Biz iş kalmak için zaman zaman tenezzül bizim 'Yerel' dükkan istiyorum.
Kaynak: thisiscornwall.co.ukAnother managed to insult women and
patronise men at the same time.
Başka aynı zamanda kadın ve erkek müşterisi hakaret başardı.
Kaynak: independent.ieThey should not
patronise or daunt, but rather surprise, provoke thought and inspire.
Onlar müşterisi veya yıldırmak değil, sürpriz olmamalı, kışkırtmak düşünce ve ilham.
Kaynak: scmp.comPhysicians urge government to
patronise emergency medicine.
Hekimler hükümetin acil tıp tenezzül çağırıyorum.
Kaynak: thenews.com.pkShe was one of the first Royals to
patronise a wide range of charities. Early life: Mary Adelaide was born on 27 November 1833 in Hanover ,
Kaynak: Princess Mary Adelaide of Cambridge