His great gift is suggesting a hostile world beneath a
placid surface.
Onun büyük hediye bir sakin yüzeyinin altında düşmanca bir dünyada öne sürüyor.
Kaynak: startribune.comTrott was simply relentless in his unconcerned
placid way.
Trott onun umursamaz sakin bir şekilde sadece acımasız oldu.
Kaynak: guardian.co.ukHis voice rose and his normally
placid demeanor was sharp.
Onun sesi yükseldi ve onun normalde sakin tavır keskin oldu.
Kaynak: sports.yahoo.comThe backing vocals are
placid "ooooh"s and "aaaah"s.
Geri vokal "ooooh" ler ve "aaaah" nin dingin vardır.
Kaynak: thenational.ae