Howard says he can understand how the suspensions could
polarise people.
Howard süspansiyonlar insanları kutuplaşmaya nasıl anlayabilirim diyor.
Kaynak: tvnz.co.nzThe thing about Carol Vorderman is that she doesn't
polarise opinion.
Carol Vorderman hakkında bir şey onun görüşü kutuplaştırmaya olmamasıdır.
Kaynak: thetimes.co.ukIt's in both Slayer and A Perfect Circle 's nature to
polarise their audience.
Bu onların izleyici kutuplaştırmaya Slayer ve A Perfect Circle 'doğanın hem de bulunuyor.
Kaynak: fasterlouder.com.auWhen you
polarise opinion to the extent Biggar does himself, loyalty goes a long way.
Eğer ölçüde Biggar görüşü kutuplaştırmaya zaman kendisi yapar, sadakati uzun bir yol gidiyor.
Kaynak: walesonline.co.uk