One, the health and wellbeing of the people must always
take precedence over industry profits.
Bir, sağlık ve halkın refahını daima sektöründe kar önüne almalıdır.
Kaynak: legislativegazette.comIt just means that things like feedings and diaperings and 3 a.m. fevers
take precedence over date night.
Sadece beslenme ve diaperings ve 3 gibi şeyler ateş tarihi gece öncelikli olduğum anlamına gelir.
Kaynak: thespec.comRobertson says a lot of work has taken place on transit projects and that work should
take precedence over the tunnel.
Robertson bir sürü iş geçiş projelerinde yer almış ve bu işi tünel önceliklidir gerektiğini söyledi.
Kaynak: cbc.caIt may be the sort of tactic that Tony Pulis would employ, but Arsenal are at a point where substance must
take precedence over style.
Tony Pulis istihdam edeceğini taktik tür olabilir, ama Arsenal madde tarzı önüne almalıdır bir noktada bulunmaktadır.
Kaynak: goal.com