Consequently, pregnancy and the postpartum period may exacerbate or
predispose women to OCD.
Sonuç olarak, gebelik ve doğum sonrası dönemde kötüleştiren veya OKB kadınların zemin hazırlayabilir.
Kaynak: newsmaxhealth.comThe genes that
predispose people to Alzheimer's disease or obesity or diabetes aren't dictators.
Alzheimer hastalığı veya obezite veya diyabet insanların yatkınlık genleri diktatörlerin değil.
Kaynak: ryot.orgGiven that hurdle, we do have some ideas about what might
predispose someone to consider mass homicide.
Bu engel dikkate alındığında, kitlesel cinayet düşünün birisi yatkınlık ne olabileceğini hakkında bazı fikirler var.
Kaynak: foxreno.comHaving bad credit does not
predispose a hardworking person from being a slave to public transportation.
Kötü kredi sahip toplu taşıma için bir köle olmaktan çalışkan bir kişi yatkınlık yoktur.
Kaynak: virtual-strategy.comNecrobiology comprises the life processes associated with morphological, biochemical, and molecular changes which
predispose, precede, and
Kaynak: NecrobiologyThe countless polyps in the colon
predispose to the development of colon cancer ; if the colon is not removed, the chance of colon cancer
Kaynak: Gardner's syndrome