Elected officials will want to
preen and show they are accomplishing things.
Seçilmiş yetkililer çeki düzen veriyoruz ve onlar şeyler gerçekleştirmek edilmektedir göstermek isteyeceklerdir.
Kaynak: pnj.comThe model wore an unusual sheer patterned
Preen top and skirt with various fabrics.
Model çeşitli kumaşlar ile sıradışı bir sarp desenli Preen üst ve etek giydi.
Kaynak: starpulse.comThough they pose and
preen like glamour models, Cotty alone seems interested in men.
Yalnız, glamour modelleri gibi Cotty poz ve çeki düzen veriyoruz rağmen erkeklerde ilgi görünüyor.
Kaynak: artinfo.comPerhaps it is a tendency to
preen itself a little too quickly.
Belki çok hızlı kendisi biraz çeki düzen veriyoruz yolunda bir eğilim vardır.
Kaynak: independent.co.ukThe uropygial gland, informally known as the
preen gland or the oil gland, is a bilobate sebaceous gland possessed by the majority of
Kaynak: Uropygial glandCul De Canard (CDC) (French for "Duck bottom") are the feathers from the back of the of a duck directly around the
preen gland; they are
Kaynak: Cul de canardAs it grows it is golden yellow, but the bird rubs its casque on its
preen gland , whose oily secretion tints the surface of the casque
Kaynak: Hornbill ivoryIt has a swollen appearance because it also contains the uropygial gland that produces
preen oil. Evolution: Pygostyles probably started to
Kaynak: Pygostyle