We've been wondering for a long time whether Jenny McCarthy was putting down roots in our area, and
proof positive came March 8 on the Rachael Ray Show.
Biz Jenny McCarthy bizim bölgede kök salmaları olup olmadığını uzun süredir merak ettik ve pozitif kanıt Rachael Ray Show 8 Mart geldi.
Kaynak: stcharles-il.patch.comThe next 50 years were
proof positive of Pfizer's new pharmaceutical strategy: Sales grew at an annualized rate of 12.1%, and net income grew by 12.7% per year.
Önümüzdeki 50 yıl Pfizer yeni ilaç stratejisinin olumlu kanıtıydı: Satışlar% 12.1 yıllık artış oranı büyüdü, ve net kar yıllık% 12,7 oranında büyümüştür.
Kaynak: fool.comThere are apparently rays of sunshine on the horizon,
proof positive that the medicine of structural reform and fiscal discipline is working as it was supposed to.
Ufukta güneş ışınları bunun gerektiği gibi yapısal reform ve mali disiplinin tıp başarılı olduğunun kanıtıdır olumlu, görünüşe göre vardır.
Kaynak: telegraph.co.ukNew models such as the Cross Caddy for the booming recreational segment are
proof positive that our colleagues in Hanover have many more good ideas up their sleeves.
Böyle gelişen eğlence segment için Çapraz Caddy gibi yeni modeller Hanover meslektaşlarımıza kolları çok daha iyi fikirlere sahip oldukları olumlu kanıtıdır.
Kaynak: seekingalpha.com