"There were coloured lights that seemed to
pulsate,"they said.
"Zonklamak gibiydi renkli ışıklar vardı," dediler.
Kaynak: heraldsun.com.auHe has made the Assamese people
pulsate with a new culture, a new faith and a new social order.
O Assamese insanlar yeni bir kültür, yeni bir inanç ve yeni bir toplumsal düzen ile zonklamak yapmıştır.
Kaynak: assamtribune.comIt has to
pulsate to the exact heartbeat to make everybody feel as if it's a personalized service.
Onu kişiselleştirilmiş bir hizmet var sanki herkes hissettirmek için tam kalp atışı zonklamak vardır.
Kaynak: lifestyle.inquirer.netThey
pulsate with energy at Paul Kasmin gallery.
Onlar Paul Kasmin galerisi enerji ile zonklamak.
Kaynak: bloomberg.comType II Cepheids are variable stars which
pulsate with periods typically between 1 and 50 days Type II Cepheids are population II stars
Kaynak: Type II Cepheid