I'm glad that these two officers Burdt and
Ream were recognized for their bravery.
Ben bu iki subay Burdt ve Ream onların cesareti için kabul edildi sevindim.
Kaynak: carrollcountytimes.comWhat is often a prime motivation for establishing a
ream of separate subsidiaries?
Ne sıklıkla ayrı bir iştirak top kurmak için bir başbakan motivasyon nedir?
Kaynak: dailymarkets.comHe did, though, knowing he had a coach who wasn't going to
ream him out for it either.
O da bunun için onu sıkmak için gidiş değildi bir antrenör vardı bilerek, ama, yaptım.
Kaynak: ajc.comThe only thing missing would've been the University of Miami basketball coach holding a
ream of pages printed from Pomeroy's website.
Eksik olan tek şey Pomeroy sitesinden yazdırılan sayfaların bir top tutan Miami basketbol koçu Üniversitesi olurdu.
Kaynak: accsports.comReam may refer to: Paper
ream , unit of 500 sheets of paper.
Ream , a textual e-mail client. Reamer , tool used to widen a hole. Tim
Ream , an
Kaynak: Ream Although there are no S.I. units such as quires and bales, there are ISO and DIN standards for the
ream. Expressions used here include
Kaynak: Units of paper quantity