Undue benefits certainly
reek of a smallish scam or bad implementation.
Ufacık bir aldatmaca ya da kötü uygulama Kesinleşmemiş faydaları kesinlikle kokuyorsun.
Kaynak: firstpost.comProps to McDonald's for making something that tastes good and doesn't
reek of fish.
Iyi tadı ve balık kokusu değil bir şey yapmak için McDonald's'a aksesuvar.
Kaynak: blogs.houstonpress.comHis actions
reek not of rock star, but of rebellious teenager.
Değil rock yıldızı, ama isyankar gencin Onun eylemleri kokuyorsun.
Kaynak: hollywood.comUltrabooks like the Series 9 and Series 7 just
reek of sleek.
9 Serisi ve 7 Serisi şık sadece reek gibi Ultrabooks.
Kaynak: blog.laptopmag.comReek: The
reek is a large quadrupedal mammal native to the plains of Ylesia in Hutt space, and often bred on ranches on that world's Codian
Kaynak: List of Star Wars creatures In contrast, malodor, stench,
reek, and stink are used specifically to describe unpleasant fragrance(odor). In the United Kingdom , odour
Kaynak: Odor