The decision to
reject the television deal looks foolish in retrospect.
Televizyon anlaşma reddetme kararı geçmişe aptalca görünüyor.
Kaynak: sportsillustrated.cnn.comSome veteran basketball observers
reject the notion of March Sadness.
Bazı tecrübeli basketbol gözlemciler Mart Hüzün kavramını reddediyoruz.
Kaynak: pressandguide.com"It's time for the minister to hear our community, and to
reject T4."
"Halkımıza duymak ve T4 reddetmek bakanı zamanı geldi."
Kaynak: au.news.yahoo.comPajoy is the definition of "Philly
reject", and now he's core to your offense.
Pajoy "Philly reddetme" tanımı, ve şimdi o senin suçun çekirdek bulunuyor.
Kaynak: gothamist.comAn Oxbridge
reject is someone who has been
rejected from either the University of Oxford or the University of Cambridge The term "Oxbridge
Kaynak: Oxbridge reject