First and foremost, the Bulldogs'
reliance on a slipping Rotnei Clarke cannot go understated.
Birincisi ve en önemlisi, bir kayma Rotnei Clarke üzerinde Bulldogs 'güven sade gidemem.
Kaynak: bleacherreport.comAdmati says that heavy
reliance on borrowed funds makes the banking system dangerously fragile.
Admati kredilere o ağır güven bankacılık sisteminin tehlikeli kırılgan hale getirdiğini söyledi.
Kaynak: npr.org''
Reliance on convenience is higher than ever and this means higher in fat and sugar,'' she said.
Kolaylık'' Reliance her zamankinden daha yüksektir ve bu yüksek yağ ve şeker demektir'' dedi.
Kaynak: smh.com.auThis shows, of course, penetration, not
reliance.
Bu gösterileri, elbette, penetrasyon, değil güven.
Kaynak: forbes.comsupply infrastructure, as well as accidents, natural disasters, rising terrorism, and dominant countries
reliance to the foreign oil supply
Kaynak: Energy security