Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

repudiate ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

repudiate anlamı
fiil
1) reddetmek
2) ödememek
3) tanımamak
4) kabul etmemek
5) boşamak
6) inkâr etmek
7) borçlarını tanımamak

"repudiate" için örnek kullanımlar

The net effect of this statute is to repudiate Delaware's Revlon rule.
Bu tüzük net etkisi Delaware en Revlon kural tanımamak için.
Kaynak: dealbook.nytimes.com
Is she willing to repudiate that posture in her new role?
Onun yeni rolü bu duruş ödememek için istekli mi?
Kaynak: huffingtonpost.com
These storylines don't exactly repudiate vigilantism.
Bu hikaye tam dayatmacılığa yadsımasını yok.
Kaynak: theatlantic.com
Fortunately, at times like these the press is around to repudiate fear with facts throw gas on the flames.
Neyse ki, bu gibi zamanlarda basın gerçekleri alevlerin üzerine gaz atmak ile korkusunu reddedin civarındadır.
Kaynak: blogs.cio.com
Non-repudiation is the concept of ensuring that a party in a dispute cannot repudiate, or refute the validity of a statement or contract
Kaynak: Repudiation
In 1765, The judges who repudiated Britain's Stamp Act became the first to repudiate the British Stamp Act designed to maintain the costs
Kaynak: Repudiation Day
A Gettier problem is any one of a category of thought experiment s in contemporary epistemology that seem to repudiate a definition of
Kaynak: Gettier problem

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.