His heart stopped for well over an hour, despite frantic efforts to
resuscitate him.
Kalbi onu diriltmek için hummalı çabalarına rağmen, bir saatten fazla durdu.
Kaynak: telegraph.co.ukVets tried to
resuscitate him, but he never came back.
Veterinerler onu hayata döndürmeye çalıştı, ama geri dönmedi.
Kaynak: khou.comEach reinvention was another attempt to
resuscitate a league that was never going to be saved.
Her yeniden icadı kaydedilmiş olacak asla bir lig diriltmek için başka bir girişimi oldu.
Kaynak: sports.yahoo.comCity fire officials say Bayless did not have a "do not
resuscitate" order on file at the home.
Şehir yangın yetkilileri Bayless evde dosya üzerinde bir "diriltmek yok" emir yoktu demek.
Kaynak: usnews.nbcnews.comIn medicine , a "do not
resuscitate" or "DNR", sometimes called a "No Code", is a legal order written either in the hospital or on a legal
Kaynak: Do not resuscitate