Unlike his older sister, Thea, who was quiet and serene, Nik seemed to regard his mother's womb as a confining
rumpus room.
Ablası, sessiz ve sakin Thea, aksine, Nik bir hapsederek patırtı oda olarak annesinin karnında görüyor gibiydi.
Kaynak: philly.comThis year's show has a new D.I.Y.
Rumpus Room, which will allow guests to participate in arts and crafts offered by vendors.
Bu yılki gösterisi konuklar sanat ve satıcıları tarafından sunulan el sanatları katılmak için izin verecek yeni bir DIY Rumpus oda vardır.
Kaynak: bizbash.comThe Rams are always in the market for a wide receiver, and Young has talent to burn, but it you cannot last a full season in the
rumpus room environment of the Lions organization, you won't last nine days with the Rams.
Rams geniş bir alıcı için piyasada her zaman vardır, ve Genç yakmak için yeteneği var, ama sen Lions örgütün patırtı oda ortamında bir tam sezon süremez, sen Rams ile son dokuz gün olmaz.
Kaynak: sportsonearth.com