Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

salivate ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

salivate anlamı
fiil
1) tükürük salgılamak
2) salya akıtmak

"salivate" için örnek kullanımlar

The lottery entrants are there to inspect and salivate over the meat.
Piyango girenler incelemek ve et üzerine tükürük salgılamak için vardır.
Kaynak: football.about.com
It makes us salivate, and then leaves a bad taste in our mouth.
Bize tükürük salgılamak yapar ve sonra bizim ağızda kötü bir tat bırakır.
Kaynak: mmatorch.com
You love to hate him, but at some level you would salivate to have him on your squad.
Onu nefret seviyorum, ama bir seviyede size kadro ona sahip olmak salgılamak olacaktır.
Kaynak: boston.com
His impressively polished offensive arsenal and gigantic body frame make scouts salivate.
Onun etkileyici cilalı saldırgan cephanelik ve devasa gövdesi kare izcileri salgılamak olun.
Kaynak: waitingfornextyear.com
The food elicited salivation (UR), and after repeated bell-food pairings the bell also caused the dogs to salivate. In this experiment,the
Kaynak: Classical conditioning
(For example, after Pavlov's dog was conditioned to salivate at the sound of a bell, it eventually stopped salivating to the bell after
Kaynak: Extinction (psychology)
Meat powder naturally will make a dog salivate when it is put into a dog's mouth; salivating is a reflexive response to the meat powder.
Kaynak: Learning

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.