He loved the speech
all the same, Bradshaw's massive personality aside.
Kenara konuşma hepsi aynı, Bradshaw devasa kişiliği ekledi.
Kaynak: behindthesteelcurtain.comJust because you're from the same family, doesn't mean you are
all the same.
Aynı aileden oldun diye, hepiniz aynı olduğu anlamına gelmez.
Kaynak: mirror.co.ukBAT Levitating Mouse: Impractical, Probably Impossible, But Awesome
All the Same.
Muhtemelen İmkansız, pratikte yapılamaz, ama hepsi aynı Başar: levitating Fare BAT.
Kaynak: technabob.comYou want to eat it, you know you'll probably enjoy it, but it puts you off
all the same.
Bunu yemek istiyorum, sen muhtemelen keyif alacaksınız biliyorum, ama hepsi aynı seni koyar.
Kaynak: nowgamer.com