Bu haber ve ardından verdiğiniz tepkilerle kendinizi artık iyice
afişe ettiniz.
It is no longer news, and then thoroughly banners that you yourself did reactions.
Kaynak: haber10.comİmralı canisinin yaptıkları konuşmalar bir gazete tarafından
afişe edilmiştir.
Speeches were made by a newspaper canisinin Imrali poster.
Kaynak: haberturk.comÖzetle; bu insan hatta bu kurum
afişe edilmeli, bu olaydan ders alması sağlanmalı.
In summary, this person should be the banner even this institution, take lessons from this incident must be provided.
Kaynak: hurriyet.com.trAncak bunların
afişe edilmesi de yararlı olacaktır.
However, they will also be useful to the banner.
Kaynak: timeturk.comÇoğu eserinde askeri bir tema vardır ve kendini SSG Barry Sadler olarak
afişe etti. Diskografi Albümler ! : rowspan"2" | Yıl Albüm Liste
Kaynak: Barry SadlerAntisemitik ve neonazi propaganda yapan yayınları, bunları yapan kuruluşların ve kişilerin faaliyetlerini yıllık raporlarında
afişeKaynak: İftira ve İnkârla Mücadele BirliğiÇalışmaları kitap illustrasyonlarından, dergi ve kitap kapaklarına; desen albümlerinden, çocuk kitaplarına, kartpostaldan
afişe dek
Kaynak: Selçuk DemirelBasım endüstrisinin gelişmesi, reklam ajanslarının çoğalması, Türkiye'de
afişe büyük boyutta hız kazandırdı. Televizyon ve diğer medya
Kaynak: AfişÖğrenciler, soru sorulmamasını diğerlerinin konuyu anladığına yorar ve topluluk önünde daha az zeki öğrenci olarak
afişe olmamak için soru
Kaynak: Çoğulcu CehaletLight planladığı bir ölümle kimliğini
afişe eder. İsteksiz bir işbirliği sonucunda diğer FBI ajanlarının ismini bilmeden Ölüm Defteri'ne
Kaynak: Death Note (film)Bu arada Bolivya 'daki ortağı Sosa kendisini
afişe edecek gazetecinin karısını ve çocuğunu öldürmediği için ortağı çok kızar.
Kaynak: Yaralı Yüz (film, 1983)Kimliği Sakura TV'deki Kira Özel programında
afişe olacakken soruşturma takımı tarafından defterle birlikte yakalanır. Yagami Light
Kaynak: Death Note